21 Mart 2016 Pazartesi
Anlamsız
Ne oldu? Ne bakıyorsun?
Sensin anlamsız olan.
Bizim çocuklar yapmaz öyle şeyler demek...
Külahıma anlat.
Anlamsız olanları bilirim ben
Neymiş şu çok anlamlılar?
Onları anlat sen bana
Anlamanı beklemiyorum
Bu yazı da en az çevrendeki her şey kadar anlamsız.
Sana da onlara muhtaç olduğunu söylediler dimi?
Tabi yersen.
Seçimlerimde özgür olup olmadığım umrumda değil
Seçenekleri ben belirleyemedikten sonra
Anlamsızmış.
Külahıma anlat
Nedir mantıklı olan?
Kızıl şal görmüş boğa gibi etrafa saldırman mı?
Çok mantıksızmış
Külahıma anlat.
Sensin mantıksız olan
Bana mantıktan bahsetme.
Geceleri tüm sokaklar benim
Gündüzün canı cehenneme
Sıradanlık varken başlatma değişikliğe
Zahmetsiz, sürprizlerden uzak
En güzeli kendinden uzak
İnsanlarla iç içe
Mis
Bu anlamsız adamı dinle de
Yapmak zorunda olduğuna inandırıldığın şeyleri bi kere daha gözden geçir
Ama önceki seferler gibi olmasın bunun sonuda
Bi anlamı olsun bu sefer
Çünkü anlamsız olursa eğer
Bi anlamı olmaz
Dimi yaa
Ama herkese göre anlamlı olmalı
Yoksa çok anlamsız olurdu
Aptal herif seni
Sen iyi falan olma en iyisi dostum
Kendin ol yeter
Bu kadar rolün ne faydası oldu?
Faydası tabii.
Çünkü yaptığın şey eğer sana bir fayda sağlamıyorsa
O zaman iki kat anlamsız olur.
Anlaşılan sen bu oyunun kurallarını hiç mi hiç bilmiyorsun dostum.
Allahtan şanslıymışsın da
Benim gibi anlamsızlardan anlayan birine denk geldin
Haa anlamlı şeyleri sorarsan
Onları ben de bilmiyorum
Ben bugüne kadar sadece neyin ne kadar anlamsız öğrenebildim
Umarım bir gün daha anlamlı şeyler yazabilirim...
O yüzden
Şimdilik kendine iyi bak
Çünkü kimse senin için bakmayacak
Bu yazılar benim çığlıklarım
Dibinde bulunduğum karanlık kuyudan dışarı attığım
Yani sevgili okur
Sen okumasan da olur
Ama
Ben
Yazmasam
Olmaz
Çünkü ben yazıyorum.
Yazmasaydım nasıl olur da okurdun, dimi?
O yüzden diyorum ya
Yazmazsam olmaz.
Etrafındaki ve kendindeki yazıları da anlamsız bulmadan okuyabilmen dileğiyle.
Şimdi başlık daha anlamlı mı?
Yoksa hala mı ...?
27 Ocak 2016 Çarşamba
Kırmızıdan Maviye (Karmakarışık 3)
Ben alışkanlık kazanamadım hiç bir şeye,
Alıştım sadece.
Pek dürüst sayılmam yalanlar söyledim,
En çok da kendime
Kırmızıdan maviye.
Görmek isterdim kendimi
Gözlerinde
Kaybolduğum boşluğun içinde.
Karanlık ve sessiz
Yorgun-mecalsiz
Biraz bitkin ama tamamen de tükenmemiş.
Kapasam gözlerimi akar yaşlar bilirim
Açsam can sıkıcı.
Şimdi, tüm olan biteni unutup kapamalı mıyım gözlerimi?
-akacak yaşları umursamadan-
Yoksa yüzleşmeye devam mı etmeliyim,
Biten takatimi sırtıma alıp?
Tüm yaptıklarıma karşılık.
Günün birinde hatırlasan adımı
Ödeştik sayarım.
Be Adam!
Adam dediğin kalır mı altta?
Demekten
İnan artık hiç tadım kalmadı.
Sonuçta
"Sana Gül Bahçesi Vadetmedim"
Susmam, sorun olmadığından değil,
Konuşarak anlatamayacağımdan.
Görmek isterdim kendimi
Gözlerinde.
Peki ne istemem biliyor musun?
Konuşmayı
Ama sesini duymak şartıyla.
Uzun uzun süzmeyi
Bana yüzünü görmek yeter
Şu saatten sonra.
Arayıp sormanı istemem,
Adımı hatırlaman şartıyla.
Bunu okuyup bana acıma,
Sesimi unutma yeter.
Etiketler:
3,
Deli Çoban,
karmakarisik,
kirmizidan,
maviye
14 Ocak 2016 Perşembe
Vazgeçebilmek (Karmakarışık 2)
Ne anlatacağımı
inan ben de bilmiyorum.
Neyi-ne kadar
biliyoruz ki zaten, orası
ayrı.
Sadece sanıyoruz.
Bildiğimizi, gördüğümüzü, sevdiğimizi
En önemlisi de sevildiğimizi.
Sevilmediğimize
emin olmamıza rağmen yapmamız gerekeni yapamıyoruz.
Yapmamız gereken
ne mi?
Vazgeçmek tabii.
İnsan,
vazgeçebildiği kadar güçlü efendim.
İnsan vazgeçebildiği
kadar var
ve yok.
Şimdi sor kendine
hayatın boyunca nelerden vazgeçebildin?
Sana ait olmayan, zarar veren ve senin sen olmanı
engelleyen.
Eğer çoksa şayet, okumaya devam etmene gerek yok efendim.
Çünkü bende sana diyecek
bi şey yok.
Zaten bende
diyecek bi şey olsa da sende duyacak yeni bi şey yok.
Yeni bi şeylerden
bahsetmek derdinde değilim ama,
Belki biraz daha
okuyabilirim diye çabalıyorum
kitabını Tarık’ın.
kitabını Tarık’ın.
Başkaları,
insanların kitaplarını okumaktan kendine vakit bulamıyor,
Bense kendimi
okumaktan başkalarına.
En azından bu
konuda biraz bencil olmamı anlayışla karşıla lütfen.
“Hem madem” bu kitaplar etrafında birileri varken okunamıyor.
Zaten ben yalnız
bir adamım.
Sen de
okuyamadığından mı çıkmıştın yoksa o mağaraya?
Yalnız kalmak iyi
bir fikir olsa gerek, okuyabilmek için.
Gerçi O’nun adı olmadan sen de demiştin okuyamıyorum diye.
Boşversene zaten –kimsenin umrunda değil okuyabilmek-
Birbirleriyle
meşgul olmaktan, kendileriyle başbaşa kalamadan ölüp gidiyorlar.
Tamam ben de
başaramadım bi çok şeyi, ama en azından kıymet biliyorum.
Zaten şu “en
azından”lardan kurtulabilseydim ben de başarırdım bi çok şeyi.
Ama ben ondan da
vazgeçemedim.
Hala aciz biri
olsam gerek.
Umarım da
öyleyimdir.
Napıcağımı
şaşırdım, nasıl gidilir bu
yolda
Eski yollar
kapalı, yenisi açılmıyor.
Çabalarım boşa,
ne yapsam yaramıyor.
Ne kadar daha
sürecek demeyeceğim.
Şayet bi gün
varabileceksem eğer,
BEN ÖLENE DEK BEKLEMEYE
SEVE SEVE HAZIRIM
Demişsin ya hani;
Sen yeter ki, “Kim
o?” de, diye
Aynı ben de öyle,
O kim olmamı
istiyorsa, ben o olmaya
geldim.
Ama benim
problemim ne biliyor musun dostum?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)